Pera beni daha bir çeker oldu son zamanlarda… Bir “iyi hissettiren” mekan daha Pera’dan geliyor bu sayıda… E yazın İstanbul demek, sadece sahil şeridi demek değil… Yerel turist olun, vurun çantanızı sırtınıza, Pera’yı, Galata’yı, Balat’ı, Karaköy’ü, Eminönü’nü keşfe çıkın. “E, sık sık gidiyorum zaten oralara, geçenlerde Karaköy’deydim…” falan demeyin, emin olun her gittiğinizde yepyeni bir yer keşfedersiniz… Miniko sıcacık bir butik. Meşrutiyet Caddesi’nde. Onu ilk Instagram’da keşfetmiştim. İyi bir şey olarak görülebilecek giyim-kuşama/modaya olan merakımın fena tarafı, alışveriş konusunda frenlerimin pek sağlam olmaması… Hele de konu yeni/genç tasarımcılar ve 2.el ya da vintage, dönüşebilen / el değiştirebilen moda ise “aman” diyeyim! Miniko’da % 100 orijinal, ünlü markaların uygun fiyatlı kapsül koleksiyonlarına ait sıfır ürünlerin yanı sıra, yerli ve yabancı orijinal tasarım markaların hem yeni ve etiketli, hem de sıfırından farksız ikinci el ürünleri var. Ağırlık bu konuda zaafiyeti olan bizlere göre, yani bayan giyim, çanta, takı ve aksesuarlar üzerine. İki arkadaş, Nesrin ve Elif, bir araya gelmiş, önce GittiGidiyor’da sanal ortamda, sonra Galata Kulesi’nin yakınlarında ve son olarak Pera’da gayet somut bir şekilde hayallerini gerçekleştirmişler. Dükkandan içeri girince bir sıcaklık kaplıyor sizi. Dekorasyondaki temel renk olan beyazın üzerine, içerideki eşyaların yarattığı renk cümbüşü veriyor olabilir bu duyguyu, belki de satılan ürünlerin enerjileri, bilemiyorum. Hemen dükkanın girişine 2-3 tane de masa koymuşlar, olmuş size dükkan içinde baya baya mini bir cafe… Mükellef bir Türk kahvaltısı da sunuyorlarmış, ben henüz tadamadım. Bizim azimli, genç ve başarılı tasarımcılarımızın markalarından; Begart, Aniij Home & Baby, Elif. İ. Doğan, Shebnemden, Tuba Ergin, Mesele, Chuchu Bag, By Zeyn, Ayk Tshirts & Jewellery, Drop Handywallets, Aynur Art & Design, Ohmyscarface, Dibag, Six Times Five ilk gözüme çarpanlardan oldu… Kolombiya’dan Wayuu Mochila çantalar, Hindistan’dan Kutchi ve Banjara işli clutch ve çantalar, koton kaftanlar, Los Angeles’tan pleksiglas Ashlyn’d clutch çantalar da yüreğimi hoplatmadı değil. Onu elle, buna dokun, onu tak, bunu çıkart, arada sohbet, böyle böyle dakikalar geçmiş… Gönül; doldur poşetleri aşık olduğun ürünlerle, otur Lavazza kahveni iç, samimi ortaklarıyla uzun uzun tasarım dünyasından bahset der.. Der de der… Ama vakit hep dar. Yüzümde gülümseme ile Miniko’dan ayrılıp, işlerin başına döndüm tabii…
Hillsider Magazine 79 / Yaz sayısı
